Yazar: Harun ORDU*
Yaklaşım / Kasım 2013 / Sayı: 251
I- GİRİŞ
İş
kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi için sık sık yapılan yasal
düzenlemelere rağmen ülkemizde meydana gelen iş kazalarının sayısında
anlamlı bir düşüş sağlanamamıştır. Söz konusu
kazalar nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu ve dolayısıyla bütçemiz çok
yüksek miktarlarda maddi kayıplarla karşılaşmaktadır. Kurum söz konusu
zararlar nedeniyle mümkün olduğu ölçüde kazaların meydana gelmesinde
sorumluluğu bulunan sigortalılar, işverenler ve üçüncü kişilere rücu
etmektedir. İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınıp
alınmadığının kontrolü genel olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı’nın ilgili birimleri tarafından sağlanmaktadır. Ancak 4708
sayılı Yapı Denetimi Kanunu(1)’nun 2. maddesinin 4. fıkrasının (f) bendi
ile “işyerinde, iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda
gerekli tedbirlerin alınması için yapı müteahhidini yazılı olarak
uyarmak, uyarıya uyulmadığı takdirde durumu ilgili bölge çalışma
müdürlüğüne bildirmek” yapı denetimi kuruluşlarının
görevleri arasında sayılmıştır. Yazımızda, 01.01.2013 tarihinde
yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hükümleri de
dikkate alınmak suretiyle yapı denetim firmalarının faaliyetleri
sırasında iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı kapsamındaki(2)
sorumluluklarının niteliği ve belirtilen yükümlülükleri yerine
getirmeyen yapı denetim firmaları ile ilgili olarak 5510 sayılı Kanun’da
yer alan iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık gibi sigorta olayları
nedeniyle SGK tarafından sigortalılarla ilgili olarak yapılan
harcamalarla ilgili olarak yapı denetim firmalarına rücu edilip
edilemeyeceği üzerinde durulacaktır.
II- 5510 SAYILI KANUN’DA ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN SORUMLULUĞU
5510 sayılı Kanun’un “İş Kazası ve Meslek Hastalığı İle Hastalık Bakımından İşverenin ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 21. maddesinin 4. fıkrasında;
“İş
kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru
nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya
ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı
tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü
kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.”
5510 sayılı Kanun’un “İşverenin, Genel Sağlık Sigortalısının ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 76. maddesinin 6. fıkrasında;
“Genel
sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere kastı
veya suç sayılır bir hareketi veya ilgili kanunlarla verilmiş bir
görevi yapmaması ya da ihmali nedeniyle Kurum’un sağlık hizmeti
sağlamasına veya bu kişilerin tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu
mahkeme kararıyla tespit edilen üçüncü kişilere, Kurum’un yaptığı sağlık
hizmeti giderleri tazmin ettirilir.”
hükümleri yer almaktadır.
III-
4708 SAYILI KANUN’A GÖRE YAPI DENETİM KURULUŞLARININ GÖREVLERİ,
SORUMLULUKLARI İLE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MEVZUATI KAPSAMINDAKİ
YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Yapı denetim kuruluşlarının görevleri, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun’un(3) “Yapı Denetim Kuruluşları ve Görevleri” başlıklı 2. maddesinde;
“…Yapı denetim kuruluşları aşağıda belirtilen görevleri yerine getirmekle yükümlüdür:
a)
Proje müelliflerince hazırlanan, yapının inşa edileceği arsa veya
arazinin zemin ve temel raporları ile uygulama projelerini ilgili
mevzuata göre incelemek, proje müelliflerince hazırlanarak doğrudan
kendilerine teslim edilen uygulama projesi ve hesaplarını kontrol
ederek, ilgili idareler dışında başka bir kurum veya kuruluşun vize veya
onayına tabi tutulmadan, ilgili idareye uygunluk görüşünü bildirmek…
c) Yapının, ruhsat ve ekleri ile mevzuata uygun olarak yapılmasını denetlemek.
d)
Yapım işlerinde kullanılan malzemeler ile imalatın proje, teknik
şartname ve standartlara uygunluğunu kontrol etmek ve sonuçlarını
belgelendirmek, malzemeler ve imalatla ilgili deneyleri yaptırmak…
f)
İşyerinde, iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda gerekli tedbirlerin
alınması için yapı müteahhidini yazılı olarak uyarmak, uyarıya
uyulmadığı takdirde durumu ilgili bölge çalışma müdürlüğüne bildirmek.
g) Ruhsat ve eklerine aykırı uygulama yapılması halinde durumu üç iş günü içinde ilgili idareye bildirmek…
ı) Zemin, malzeme ve imalata ilişkin deneyleri, şartname ve standartlara uygun olarak laboratuvarlarda yaptırmak.”
şeklinde belirtilmiştir.
IV- İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MEVZUATININ UYGULAMASININ DENETİMİ İLE İLGİLİ ASIL GÖREVLİ BİRİMLER
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 24. maddesinde
“Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasının izlenmesinin ve teftişinin, iş
sağlığı ve güvenliği yönünden teftiş yapmaya yetkili Bakanlık iş
müfettişlerince yapılacağı, Bu Kanun kapsamında yapılacak teftiş ve
incelemelerde, 4857 sayılı Kanun’un 92, 93, 96, 97 ve 107. maddelerinin
uygulanacağı” hüküm altına alınmıştır.
6331
sayılı Kanun’un 25 ve 26. maddelerinde kanundaki iş sağlığı ve
güvenliği ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmediği işyerlerinde
işin durdurulmasının şartları ile ihlaller nedeniyle verilecek idari
para cezaları düzenlenmiştir.
Yine 5510 sayılı Kanun’un 59. maddesine göre “Bu
Kanun’un uygulanması bakımından, Kurum’un denetim ve kontrol ile
görevlendirilmiş memurları, 4857 sayılı İş Kanunu’nda belirtilen
denetim, teftiş ve kontrol yetkisini de haizdir.” Sosyal
Güvenlik Kurumu’nun denetim ile görevli müfettişlerinin bu yetkisi adı
geçen kanunun uygulamasıyla ilgili olarak iş kazası, meslek hastalığı,
hastalık gibi sigorta olayları nedeniyle işverenlerin, sigortalıların ve
üçüncü kişilerin sorumluluklarının tespiti amacı ile kullanılmaktadır.
Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişlerinin işyerlerinde iş sağlığı ve
güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine uyulup uyulmadığını denetlemek
gibi genel görevleri bulunmamaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun denetim
ile görevli memurları bu yetkilerini sadece 5510 sayılı Kanun’a göre
sigorta olayları nedeniyle sorumluluğu bulunanların tespiti amacıyla
Kurum’un ihtiyacı halinde kullanmaktadırlar.
V- YAPI DENETİM FİRMALARININ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MEVZUATININ UYGULANMASI İLE İLGİLİ SORUMLULUKLARININ KAPSAMI
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun’un 2. maddesinin (f) bendinde “İşyerinde,
iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda gerekli tedbirlerin alınması
için yapı müteahhidini yazılı olarak uyarmak, uyarıya uyulmadığı
takdirde durumu ilgili bölge çalışma müdürlüğüne bildirmek” yapı denetim kuruluşlarının görevleri arasında sayılmıştır.
Ancak
Kanun’un uygulanması ile ilgili olarak çıkarılan Yönetmeliğin(4) 5.
maddesinin 4. fıkrasının (ı) bendinde yapı denetim kuruluşlarının yapım
safhasında “İnşaat alanında işçi sağlığı ve iş güvenliği ile
çevre sağlığı ve güvenliğinin korunması için gereken tedbirlerin alınıp
alınmadığını kontrol edeceği” belirtilmesine rağmen, uyarıya
rağmen bu tedbirleri almayan müteahhitlerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı’na bildirilmesine ilişkin bir yükümlülüğe yer verilmemiştir.
Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun’un 2. maddesine göre yapı denetim kuruluşları; denetçi mimar ve mühendisler ile yardımcı kontrol elemanları istihdam etmek zorundadır. Kanun’a göre “denetçi mimar ve mühendis”
kavramı ile ilgili mühendis ve mimar meslek odalarına üyeliği devam
eden ve Bakanlıkça denetçi belgesi verilmiş mühendis ve mimarlar; “yardımcı kontrol elemanı”
kavramı ile de denetçi mimar ve mühendislerin sevk ve idaresi altında
ve kontrol elemanları ile birlikte yapı denetimi faaliyetlerine katılan
teknik öğretmen, yüksek tekniker, tekniker ve teknisyenler
kastedilmektedir. 4708 sayılı Kanun metninde yapı denetim firmalarında
iş sağlığı ve güvenliği konularında uzman kişilerin çalıştırılması
gerektiğine dair bir zorunluluk yer almamaktadır.
4708 sayılı Kanun’da; “Yapı hasarı” “Kullanımdan
doğan hasarlar hariç, yapının fen ve sanat kurallarına aykırı, eksik,
hatalı ve kusurlu yapılması nedeniyle yapıda meydana gelen ve yapının
kullanımını engelleyen veya yapıda değer kaybı oluşturan her türlü hasar
olarak” tanımlanmıştır.
Adı geçen Kanun’un 3. maddesinde; “yapı
denetim kuruluşlarının, denetçi mimar ve mühendisler, proje
müellifleri, laboratuvar görevlileri ve yapı müteahhidi ile birlikte
yapının ruhsat ve eklerine, fen, sanat ve sağlık kurallarına aykırı,
eksik, hatalı ve kusurlu yapılmış olması nedeniyle ortaya çıkan yapı
hasarından dolayı yapı sahibi ve ilgili idareye karşı, kusurları
oranında sorumlu oldukları, bu sorumluluğun süresinin; yapı kullanma
izninin alındığı tarihten itibaren, yapının taşıyıcı sisteminden dolayı
on beş yıl, taşıyıcı olmayan diğer kısımlarda ise iki yıl olduğu, yapı
denetim kuruluşlarının yöneticileri, ortakları, denetçi mimar ve
mühendisleri ile proje müelliflerinin, laboratuvar görevlileri ve yapı
müteahhidinin; bu Kanunun uygulanmasından dolayı ortaya çıkan yapı
hasarından sorumlu oldukları” belirtilmektedir.
Acaba,
5510 sayılı Kanun kapsamında yer alan sigortalıların maruz kaldıkları
iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık gibi hallerde meydana gelen
zararlar nedeniyle, SGK tarafından yapılmak zorunda kalınan harcamalarla
ilgili olarak, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun’un 2.
maddesinin (f) bendinde yer alan yapı denetim kuruluşlarının görevleri
arasında sayılan “İş yerinde, iş güvenliği ve işçi sağlığı
konusunda gerekli tedbirlerin alınması için yapı müteahhidini yazılı
olarak uyarmak, uyarıya uyulmadığı takdirde durumu ilgili bölge çalışma
müdürlüğüne bildirmek.” yükümlülüğünü yerine getirmeyen firmalara SGK’ca rücu edilebilecek midir?
Öncelikle
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkındaki Kanunun amacına baktığımızda,
Kanun’un 1. maddesine göre bu amacın, can ve mal güvenliğini teminen,
imar plânına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun
kaliteli yapı yapılmasını sağlamak olduğu görülmektedir. Yapı denetim
firmalarının teşekkülüne asıl olarak bu amaç için izin verilmiştir.
Zira
bu firmaların sorumluluklarının kapsamı ile ilgili üst bölümde yer
verilen özel hükme baktığımızda, bu firmaların yapı müteahhidi ile
birlikte yapının ruhsat ve eklerine, fen, sanat ve sağlık
kurallarına aykırı, eksik, hatalı ve kusurlu yapılmış olması nedeniyle
ortaya çıkan yapı hasarından dolayı yapı sahibi ve ilgili idareye karşı,
kusurları oranında sorumlu oldukları anlaşılmaktadır. Başka
bir anlatımla bu firmaların sorumluluklarının asıl nedeninin denetimini
yaptıkları yapıların, imar plânına, fen, sanat ve sağlık kurallarına,
standartlara uygun, kaliteli yapılmasını sağlamama ya dayandığı
görülmekte olup, yapıların yapılması sırasında ayrı bir uzmanlık alanı
gerektiren genel iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tedbirlerin
takibindeki ihmalleri değildir. Zaten yapı denetim firmalarının genel iş
sağlığı ve güvenliği mevzuatı ile ilgili uzman personel çalıştırma
zorunlulukları da bulunmamaktadır. Öte yandan işyerlerinde iş sağlığı ve
güvenliği ile ilgili tedbirlerin alınıp alınmadığını takip görev ve
yetkisi asıl olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın görev alanı
içinde yer almaktadır. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverenlere
yaptırımlar da bu bakanlık tarafından uygulanmaktadır. Bu anlamda iş
sağlığı ve güvenliği ile ilgili işverenlere yüklenen genel
yükümlülüklerin (işçilerin eğitimi, koruyucu malzeme kullanmaları vs.)
takip edilmemesi nedeniyle yapı denetim firmalarının sorumlu kabul
edilmesi kanunun amacına ayıkırı olduğu açıktır.
Ancak
yapı denetim firmalarının işyerlerinde genel iş sağlığı ve güvenliği
kuralarının takibi ile ilgili yükümlülüklerinin bulunmamasından, bu
firmaların iş sağlığı ve güvenliği kuralları ile ilgili hiçbir
sorumluluklarının bulunmadığı anlamı çıkarılmamalıdır.
Çünkü
4708 sayılı Kanun’da açık olarak belirtildiği gibi, bu firmalar can ve
mal güvenliğini teminen yapıların imar planına, fen, sanat ve sağlık
kurallarına, standartlara uygun, kaliteli yapılmasını sağlamak
zorundadırlar. Bu yükümlülük aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği ile
ilgili özel bir yükümlülük halidir ki, kanunda yapı denetim firmalarının
iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yükümlülükleri bu kapsamda
değerlendirilmelidir.
Yapı
denetim firmaları yapıların imar planına, fen, sanat ve sağlık
kurallarına, standartlara uygun, kaliteli yapılmaması nedeniyle meydana
gelen yapı hasarlarından olduğu gibi, yapıların belirtilen kurallara
uyulmadan yapılması nedeniyle (örneğin projeye aykırı yapım veya
kullanılan malzemenin kalitesizliği nedeniyle inşaatta göçük meydana
gelmesi gibi) yapı inşaatı sırasında faaliyette bulunan sigortalıların
maruz kaldığı kazalar sonucu ortaya çıkan zararlardan da sorumludurlar.
VI- SONUÇ
4708
sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’da yapı denetim kuruluşlarının
inşaat alanında işçi sağlığı ve iş güvenliği ile çevre sağlığı ve
güvenliğinin korunması için gereken tedbirlerin alınıp alınmadığını
kontrol etme yükümlülükleri yer almaktadır.
Yapı
denetim kuruluşlarının kanun ve kanunun uygulama yönetmeliğinde yer
alan bu yükümlülükleri, inşaat alanlarında iş sağlığı ve güvenliği
mevzuatında belirtilen yükümlülüklerin tamamının takibi değildir. Çünkü
yapı denetim firmalarında iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı konusunda
uzman çalıştırma zorunluluğu bulunmamakla birlikte, Kanun’da yapı
denetim kuruluşlarının sorumluluklarının düzenlendiği özel maddede bu
firmaların imar planına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara
uygun, kaliteli yapılmaması nedeniyle meydana gelen yapı hasarlarından
sorumlu oldukları belirtilmekte olup iş sağlığı ve güvenliği kurallarına
aykırı fiiller nedeniyle meydana gelen tüm zararlardan sorumlu
oldukları belirtilmemiştir. İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği ile
ilgili tedbirlerin alınıp alınmadığını takip görev ve yetkisi asıl
olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın görev alanı içinde yer
almaktadır. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverenlere uygulanması
gereken yaptırımlar da bu bakanlık tarafından organize edilmektedir. Bu
anlamda iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili işverenlere yüklenen genel
yükümlülüklerin (işçilerin eğitimi, koruyucu malzeme kullanmaları vs.)
takip edilmemesi nedeniyle işyerlerinde meydana gelen iş kazaları ile
ilgili olarak yapı denetim kuruluşlarının sorumlu kabul edilmesi mümkün
bulunmamaktadır.
Ancak
4708 sayılı Kanun’da açık olarak belirtildiği gibi, bu kuruluşlar can
ve mal güvenliğini teminen yapıların imar planına, fen, sanat ve sağlık
kurallarına, standartlara uygun, kaliteli yapılmasını sağlamak
zorundadırlar. Bu itibarla yapı denetim firmalarının yapıların imar
planına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun, kaliteli
yapılmaması nedeniyle meydana gelen, sigortalıların maruz kaldığı iş
kazaları nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumlu oldukları konusunda
şüphe bulunmamaktadır.
* Sosyal Güvenlik Kurumu Başmüfettişi
(1) 13.07.2001 tarih ve 24461 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, 14.08.2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
(2) 30.06.2012 tarih ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(3) 13.07.2001
sayılı ve 24461 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu
Kanun’un 14. maddesi gereği yayımını müteakip 30 gün sonra yürürlüğe
girmiştir.
(4) Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği, 05.02.2008 tarih ve 26778 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Yapı Denetimi taban puanları 2020 açıklandı. Resmi veriler ışığında önlisans için hazırladığımız Yapı Denetimi başarı sıralaması 2019 ‘da ayrıca iki yıllık Yapı Denetimi bölümü hakkında bilgi vermeye çalışmaktayız. Bunun yanında kontenjanlara da yer veriliyor. https://yksdestek.com/yapi-denetimi-2-yillik-taban-puanlari/